Erdoğan, önceki Kabine Toplantısı’nın ertesi günü Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Üçlü Zirvesi’ne katılmak için Türkmenistan’ın Avaza şehrine gittiğini anımsattı.
Enerji ve ulaştırma başta olmak üzere ülkeler arasındaki ortak işbirliği konularının ele alındığı zirvenin gayet başarılı geçtiğini belirten Erdoğan, “Türkmenistan’ın sahip olduğu doğal gaz potansiyelini ülkemiz üzerinden dünya pazarlarına açacak projeler de zirve gündemimizde yer almıştır. Bu toplantı aynı zamanda Türk Devletleri Teşkilatı ile bölgede başlattığımız yeni dönemde Türkmenistan’ın daha aktif şekilde yer alacağının da işareti olmuştur.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Silivri Doğal Gaz Yer Altı Depolama Tesisi’nin kapasitesini 4,6 milyar metreküpe çıkartan projenin açılış töreninde Türkiye’nin enerji alanında geldiği yeri ve hedeflerini bir kez daha kamuoyuna anlatma imkanı bulduklarını da aktardı.
Mardin’e 17 Aralık’ta yaptıkları ziyarette hem vatandaşlarla hasret giderdiklerini hem şehre kazandırdıkları yüzlerce eserin resmi açılışını yaptıklarını hem de farklı inanç kesimlerinin temsilcileriyle bir araya geldiklerini belirten Erdoğan, “Güncel tutarıyla 17,5 milyar lirayı bulan eser ve hizmetlerin bir kez daha Mardin’imize hayırlı olmasını diliyorum. Değerler yüzyılı buluşmasında her ne sebeple olursa olsun insanlarımızın bir kısmını diğerleriyle karşı karşıya getirmeye yönelik hiçbir gayretin bu topraklarda kök sağlamayacağını Mardin’den tüm dünyaya ilan ettik.” şeklinde konuştu.
Geçen pazartesi iştirak ettikleri “Kadın Emeği Türkiye’nin İstikbali” programının kapanış toplantısında kadınların kazanımlarına ve Türkiye Yüzyılı’na sahip çıkma kararlılıklarına şahit olduklarını dile getiren Erdoğan, “Biz de hem yeni müjdelerle bu çabalara olan somut desteğimizi gösterdik hem de kadınlarımızın hakkaniyet temelli mücadelelerine verdiğimiz desteği tekrarladık.” dedi.
Erdoğan, salı günü, başkanlık ettiği Savunma Sanayi İcra Komitesi Toplantısında Türkiye’nin gurur kaynağı savunma sanayii projelerinde gelinen son durumu ve bundan sonraki iş programlarını gözden geçirdiklerini anımsatarak, şöyle devam etti:
“Türkiye artık sadece kendisi için savunma sanayii ürünleri tasarlayan ve üreten bir ülke haline gelmenin ötesine geçmiştir. Her geçen gün artan ihracatımızla tüm dünyada savunma sanayii sektörümüzün ürünleriyle adımızdan söz ettiren bir konuma geldik. İnşallah önümüzdeki yıl devreye alacağımız projelerle bu konumumuzu daha da güçlendireceğiz.”
Çarşamba günü Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü takdimi vesilesiyle Türkiye’ye değer katan kültür, sanat insanlarıyla bir araya geldiklerini hatırlatan Erdoğan, çeşitli alanlarda ülkeye yaptıkları katkılarıyla fikir ve gönül dünyasını zenginleştiren tüm kültür, sanat insanlarına bir kez daha teşekkür etti.
Erdoğan, aynı gün Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlayarak iki ülke arasındaki zaten oldukça yakın olan ilişkileri daha da ileriye taşıyacak görüşmeleri gerçekleştirdiklerini belirtti.
Perşembe günü ise milyonlarca çalışanı ve geliri buna endeksli yine milyonlarca vatandaşı ilgilendiren 2023 yılı asgari ücretini kamuoyuna açıkladıklarını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bilindiği gibi ülkemizde 2002 yılında net asgari ücret 184 liraydı. Milletime özellikle bunları hatırlatmak istiyorum. Bu rakamı 2014 yılında 1000 liraya, 2015 yılında 1300 liraya, 2020 yılında da 2 bin 825 liraya çıkardık. Kurda ve enflasyonda yaşanan artışı dikkate alarak 2022 Ocak ayında net asgari ücreti 4 bin 253 lira olarak belirledik. Yıl içindeki gelişmeler bizi, temmuz ayında asgari ücreti 5 bin 500’ler seviyesine çıkartmaya yöneltti. Geçtiğimiz hafta da 2023 yılı net asgari ücreti 8 bin 506 lira olarak ilan ettik. Böylece asgari ücret, önceki yıla göre yüzde 200, yıl başına göre yüzde 100, temmuz ayına göre yüzde 55 oranında yükseldi. Bir başka ifadeyle net asgari ücret, 2021’e göre üç kat, yıl başına göre iki kat artmış oldu. Asgari ücrete kişi başına verdiğimiz devlet katkısını da 250 liraya çıkardık. Yani 8 bin 506 liralık asgari ücretin 250 lirası işveren tarafından değil, devletçe ödenecektir.”
Geçen yıl asgari ücretten alınan gelir ve damga vergilerini de kaldırdıklarını; amaçlarının asgari ücretin işverene maliyetini azaltarak yaptıkları yüksek oranlı artışların istihdamda herhangi bir olumsuzluğa yol açmaması olduğunu belirten Erdoğan, yeni asgari ücretin çalışanlara, işverenlere ve ülkeye hayırlı olmasını diledi.
“Hep söylediğimiz gibi ülkemizin kazancını, zenginliğini çalışanlar başta olmak üzere milletimizin her kesimine yansıtmakta kararlıyız.” diyen Erdoğan, asgari ücreti belirlerken, sosyal yardım yelpazesini genişletirken, işletmelere verdikleri kredi paketlerini büyütürken de bu anlayışla hareket ettiklerini vurguladı.
Memur ve emekli maaş artışlarını da yine bu yaklaşımla yapacaklarının altını çizen Erdoğan, “Ek göstergeden sözleşmelilerin kadroya alınmasına kadar pek çok taleplerini çözdüğümüz çalışanlarımızın emeklilikle ilgili beklentilerini karşılayacak hazırlığı da yakında tamamlıyoruz. İnşallah bu meseleyi de yılbaşından önce arzumuz gündemden çıkartmaktır. Amacımız bir sonraki yıl, yani 2024’te ülkemizi yeniden tek haneli enflasyon rakamlarına kavuşturmaktır. Özellikle Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütmektir. Onun için de ülkemizin tüm potansiyelini sonuna kadar kullanıyoruz.” diye konuştu.
Küresel krizin etkilerine bağlı fiyat artışlarının tüm kesimlerin refahlarında yol açtığı kayıpları telafi edip üstüne çıkana kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Tabii bu arada girdi maliyetlerindeki artışların üstünde fiyatlamalar yaparak fırsatçılık peşinde koşanları da asla affetmeyeceğiz. Fırsatçılarla mücadele, hukuki olduğu kadar ahlaki bir zeminde de yürütülmek mecburiyetindedir. Dünyanın başka hiçbir yerinde görülmemiş şekilde mal ve hizmetlere maliyet artışının çok üzerinde artışlar yapılması kısa vadede kazandırıyor gibi gözükse de orta ve uzun vadede kaybettirecek bir yaklaşımdır. Bu şekilde hareket eden fırsatçılar bizim gözümüzde günübirlik yüksek kazanç uğruna kendilerinin de içinde bulunduğu ‘Türkiye gemisi’ni delmeye çalışan haramzadelerdir, ahlaksızlardır, namussuzlardır. Milletimin her bir ferdinden bu tür fırsatçılara, gerekirse mal ve hizmet ihtiyaçlarını alternatif kanallara yönelterek hak ettikleri dersi vermelerini bekliyoruz.
İlgili kurumlarımız bu tür akıl ve vicdan dışı hareketleri zaten yakından takip ediyor ve gereken müeyyideleri uyguluyor ama en etkili yaptırımın doğrudan milletin iradesi olduğunu da biliyoruz. İnşallah yılbaşından itibaren hızla aşağı inecek enflasyonun yıl sonunda yüzde 30’un altına gerileceğini ümit ediyoruz. Amacımız bir sonraki yıl, yani 2024’te ülkemizi yeniden tek haneli enflasyon rakamlarına kavuşturmaktır. Biz bugüne kadar her mücadelemizi milletimizle birlikte verdik, enflasyonla mücadelemizi de milletimizle birlikte yürütecek ve Allah’ın izniyle zafere ulaştıracağız.”
Bitlis Çayı Viyadüğü ve bağlantı yollarının açılışını geçen perşembe canlı bağlantıyla yaptıklarını, bölgenin ulaşımında önemli yere sahip bu projenin sevincini bölge halkıyla paylaştıklarını belirten Erdoğan, cuma günü İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesindeki İslam Dünyası Anayasa Yargısı Konferansı’nın açılış töreninde, ülkenin yargı alanında gerçekleştirdiği reformları değerlendirdiklerini söyledi.
Erdoğan, cumartesi günü Erzurum’da 100 binin üzerinde vatandaşın katılımıyla yapılan toplu açılış töreninde pek çok projenin resmi açılışını gerçekleştirdiklerini, bunun yanı sıra gençlerle buluştuklarını anlatarak, Erzurumlulara misafirperverlikleri için teşekkürlerini sundu.
Sadece ulaştırma alanında bir ayda hizmete alınan eserlerin bile hükümetin ne kadar gayretli ve verimli çalıştığını gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aralık ayında Ağrı’da 70 kilometrelik Hamur-Tutak-Patnos bölünmüş yolunu, Şanlıurfa Kuzey Batı Çevre Yolu’nu, Samsun’da Kavak-Asarcık yolunu, Mardin’de Midyat şehir geçişi ve bağlantı yolları ile Nusaybin yolunu, Bitlis’te Diyarbakır-Siirt yolu üzerindeki Bitlis Çayı Viyadüğü’nü, Erzurum’da İspir-Rize yolunu ve üzerindeki tünelleri hizmete açtık. Ayrıca 1915 Çanakkale Köprüsü’nün üzerine Seyit Onbaşı’nın hatırasını yaşatacak top mermisi figürlerini yerleştirdik. Ankara Esenboğa Havalimanı’nın üçüncü pistin yapımını da içeren kapasite artırımı ile işletmesinin 560 milyon avro bedelle kiralanması ihalesini sonuçlandırdık. Herhalde sadece bir bakanlığımızın bir aylık çalışmasını anlatan bu tablo karşısında daha fazla söze de nefes harcamaya da hacet yok.”
Erdoğan, bu hafta da çeşitli açılışlar, törenler, toplantılar, ziyaretlerle ülkeye eserler kazandırmayı, millete hizmet etmeyi sürdüreceklerini belirterek, 20 yıl önce iktidara gelirken ülkeyi öncelikle eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, tarım, dış politika gibi tüm alanlarda yükselteceklerinin sözünü verdiklerini hatırlattı.
Tarihin en büyük demokrasi ve kalkınma atılımını gerçekleştirmek için çıktıkları uzun ve meşakkatli yolculuğun her sayfasının ayrı bir mücadeleyle, ayrı bir hikayeyle geçtiğini dile getiren Erdoğan, “Geriye dönüp baktığımızda Cumhuriyetimizin ilk asrının son 20 yılını geçmişin eksiklerinin hemen tamamını telafi ettiğimiz, yanlışlarının hemen tamamını düzelttiğimiz bir dönem haline dönüştürdüğümüzü görüyoruz.” dedi.
Erdoğan, vesayetin oyunlarını, terör örgütlerinin saldırılarını, darbecilerin teşebbüslerini, ekonomik tetikçilerin tuzaklarını, küresel güçlerin kuşatmalarını birer birer kırarak ülkeyi bugünlere getirdiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Elbette bu süreçte ülke ve millet olarak pek çok bedel de ödedik. Yeri geldi milletimizin hassasiyetleri üzerinden sosyal kaos çıkartmaya çalıştılar. Yeri geldi hak ve özgürlükler üzerinden demokrasimize saldırdılar. Yeri geldiği terör örgütleriyle sınırlarımızı taciz ettiler. Şehirlerimizi kana ve ateşe boğmak istediler. Yeri geldi içimizdeki bazı hainleri kullanarak darbe girişiminde bulundular. Yeri geldi dünyada eşi benzeri görülmemiş ekonomimizi mahvetme tehditleriyle aşımıza, ekmeğimize gözlerini diktiler. Hamdolsun milletimizle omuz omuza, yürek, yüreğe vererek bunların hepsini de bertaraf ettik.
Son bir yıldır yaşadığımız ekonomik türbülans bu sürecin örneklerinden biridir. Ülkemizi sağ salim bu sarsıntıdan da çıkartarak, hedeflerimize daha sıkı şekilde odaklandığımız bir döneme girdik. Bu 20 yılın her senesi gibi 2022’de de maruz kaldığımız tedbirlere karşı verdiğimiz destansı mücadele yanında ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerle tarihteki yerimizi yeniden aldık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar günü yeni umutlar ve heyecanlarla 2023’e girileceğini belirterek, hükümetin 2022 çalışmaları ve 2023 hedefleri konusunda bilgi verdi.
Geçen yıl eğitimde yeni dönem hazırlıkları için ilk kez tüm okullara doğrudan 7 milyar lira bütçe gönderdiklerini, kullanılmayan köy okullarını yeni bir yaklaşımla dönüştürerek 2200 köy yaşam merkezi açtıklarını belirten Erdoğan, okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak için başlattıkları seferberlikle 6 binin üzerinde yeni anaokulu açarak 5 yaş grubundaki okullaşma oranını yüzde 99’a çıkardıklarını bildirdi.
Erdoğan, yaklaşık 1 milyon 110 bin ailenin yararlandığı, kültürel değerleri, aile içi iletişimi, bağımlılıkla mücadeleyi merkeze alan Aile Okulu Projesi’ni hayata geçirdiklerini, kütüphanesiz okul bırakmama hedefiyle 16 bin 361 yeni kütüphane açtıklarını, buralardaki toplam kitap sayısını 110 milyona çıkardıklarını söyledi.
Temel eğitimdeki 8 bin 324 okulu iyileştirme kapsamına alarak donanımı ve kadrosuyla geliştirdiklerini, matematik, İngilizce, bilim ve sanat alanlarında ilk kez açılan ücretsiz yaz okullarıyla 1 milyon öğrenciye ulaştıklarını vurgulayan Erdoğan, okullardaki yönetici ve öğretmenlere verilen çevre atık yönetimi ve sıfır atık konulu seminerlerle bu alanda yürütülen milli çalışmalara destek sağladıklarını bildirdi.
Erdoğan, Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkartarak, bu meslek mensuplarının özlük ve mali haklarında çok ciddi iyileştirmeler yaptıklarını, mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısını 160 binden 1 milyon 200 bine yükselterek sanayinin çırak, kalfa ihtiyacını karşılayacak önemli bir adım attıklarını, organize sanayi bölgelerindeki mesleki eğitim merkezlerini kurduklarını bildirdi.
Gönül coğrafyasından öğrencilerin yetişmesine katkı vermek için 7 uluslararası meslek lisesini faaliyete geçirdiklerine, meslek liselerindeki döner sermaye üretimini 2 milyar liraya yükselttiklerine işaret eden Erdoğan, fikri mülkiyet çalışmalarını meslek liseleri ve olgunlaşma enstitüleri başta olmak üzere tüm okullara yaygınlaştırarak 8 bin 300 patent, faydalı model, marka ve tasarım tescili alınmasını sağladıklarını dile getirdi.
Erdoğan, taşımalı eğitimle ve pansiyonda kalarak eğitim gören 1,8 milyon öğrencinin tamamına ücretsiz yemek verdiklerini vurgulayarak, “Hayat boyu öğrenme kurumlarımızda 13,4 milyonun üzerinde vatandaşımıza hizmet verdik. Biliyorsunuz 20 yıldır okullarımızda okullar açılırken, sıraların üzerinde ders kitapları ücretsiz, bununla kalmadık. Şimdi de ders kitaplarının yanında yardımcı kaynak kitaplarıyla da öğrencilerimizi ücretsiz buluşturmak için 160 milyon kitap dağıttık.” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki yıl eğitimde köy okullarının tamamını köy yaşam merkezlerine dönüştürme projesini neticelendireceklerine, okulların bilgi teknoloji altyapısını güçlendirerek sistemi geleceğe hazırlamayı sürdüreceklerine dikkati çeken Erdoğan, 2023 hedefleri konusunda şu bilgileri verdi:
“Halen başarıyla süren mesleki eğitim merkezlerimizdeki çalışmaları sanayi ile yakın iş birliği halinde genişleteceğiz. Yine halen 81 ilde faaliyet gösteren yetişkin engellilerimize yönelik halk eğitim merkezlerini ilçelerimizin tamamına yayacağız. Özel yetenekli öğrencilerimize hizmet ver 379 bilim ve sanat merkezine erişimi kolaylaştırmak için bu kurumları da tüm ilçelerimizi kapsayacak şekilde genişleteceğiz.
Tüm okullarımızı, çevre dostu okullara dönüştüreceğiz. En fazla enerji tüketen bin okulumuza toplam 60 megavat kapasiteli çatı üstü güneş enerji sistemi kuracağız. Üretime dönük faaliyet yürüten eğitim kurumlarımızı elektronik ticaret sistemine dahil edeceğiz. Öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimine yönelik çalışmaları yoğunlaştıracağız. Değerler eğitimini ana sınıfından itibaren tüm sistemin temel unsurlarından biri haline getireceğiz. Okul yöneticilerine yönelik kültür, tarih, medeniyet bilinci seminerleri ile bunun ilk adımını attık.”
Erdoğan, yetişkinlerin yüzde 25’ini halk eğitim merkezlerinin faaliyetlerine dahil edeceklerini, kapsamı genişleterek okullarda ücretsiz yemek imkanından yararlanan öğrenci sayısını 5 milyona çıkartacaklarını sözlerine ekledi.
Adalette, kadına ve sağlık çalışanlarına şiddetin önlenmesiyle ilgili hazırladıkları yasa değişikliklerinin Meclisten geçerek yürürlüğe girmesini temin ettiklerini hatırlatan Erdoğan, yargı mensuplarının çalışma ve hizmet şartlarını iyileştirmek için 24 yeni hizmet binasını faaliyete geçirip, 3 hizmet binasının temelini attıklarını söyledi.
Darbe dönemlerinin sembollerinden Diyarbakır Cezaevi’ni kapatarak, burayı müze ve kültür merkezi haline dönüştürecek çalışmalara başladıklarını belirten Erdoğan, yargılamaları hızlı ve etkin yürütmek için 1000’in üzerinde yeni hakim ve savcının atamasını yaptıklarını, 1500 yeni hakim ve savcı alımı için sınav açtıklarını, 15 bine yakın yeni adalet personeli istihdam ettiklerini aktardı.
Hakim ve savcı yardımcılığı sistemini kurduklarını anımsatan Erdoğan, adli ve idari mahkeme sayısını 7 bin 164’e yükselttiklerini, 3 yeni Bölge Adliye Mahkemesi ihdas ettiklerini, buralardaki daire sayısını artırdıklarını söyledi.
Adli süreçlerde, sadece son 1 yılda 355 bin kişiye destek veren, mağdurlara hizmet sunan birimlerin sayısını çoğalttıklarını dile getiren Erdoğan, şunları ifade etti:
“Çocukların, icra daireleri yerine, bu amaçla kurulan görüşme merkezlerinde ebeveynlerine teslimine başladık. Dava şartlı arabuluculuk uygulamasıyla 228 bine, ihtiyari arabuluculuk uygulaması ile 402 bine yakın ihtilafı çözüme kavuşturduk. Lekelenmeme hakkı konusunda 241 bin, ifade amaçlı yakalama kararları ile ilgili de 98 bin vatandaşımıza hizmet verdik. Noterlik hizmetlerinin kapsamını genişleterek, mahkemelerin yükünü azalttık. Önümüzdeki yıl, adalette verilen tüm hizmetleri, yargıya memnuniyetin en üst seviyeye çıkmasını sağlamaya dönük olarak geliştirmeyi sürdüreceğiz. Yeni anayasa, milletimize verdiğimiz söz gereği, gündemimizdeki yerini koruyacak. Yargılamaların daha hızlı ve etkin sonuçlanmasını temin edecek yeni adımlar atacağız. Sistemin ayrılmaz bir parçası olan avukatlarımız için yeni bir çerçeve kanunu hazırlayacağız.”
Adli yardım sistemini genişleterek, hukuki himaye sigortasını tahkim edeceklerini belirten Erdoğan, “İstinaf mahkemelerini yaygınlaştırılacak ve güçlendireceğiz. Cezaların, maşeri vicdanın adalet beklentisini tatmin edecek şekilde verilmesi ve uygulanmasını sağlayacak düzenlemelere gideceğiz.” dedi.
Elektronik tebligat sistemini, yurt dışındaki vatandaşların kullanımına açacaklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz yıl güvenlikte, bölücü örgüte yönelik operasyon sayısını 124 bine çıkartarak, 9 bin 800’e yakın sığınağı imha ederek, örgüte katılımları asgari rakamlara indirerek teröristlere göz açtırmadık. Bu sayede bölgede yaşayan gençlerimiz ve vatandaşlarımızın eğitimden istihdama ve turizme kadar her alandaki verilerinde belirgin bir yükseliş yaşandı. Sınır ötesinde, terörü kaynağında yok etme stratejisi ile Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı operasyonlarını yürüttük. Pençe harekatlarıyla yıllarca terör örgütünün topraklarımıza sızmak için kullandığı Kuzey Irak sınırlarımızı güvenli hale getirdik. Kara hudutlarımızı korumak için insan gücü ve fiziki engeller yanında, teknolojinin tüm imkanlarını da devreye aldık.”
Geçen yıl 256 bin düzensiz göçmenin Türkiye’ye girişinin engellendiğini, kaçak yollarla içeriye sokulmaya çalışılan çok sayıda silah, uyuşturucu, sigara ve hayvanın ele geçirildiğini belirten Erdoğan, sınır bölgelerinde 5,4 milyon metrekare alanı daha mayından temizleyerek, ekonomiye kazandırdıklarını söyledi.
Bedelli askerlikten 169 bine, dövizle askerlikten 61 bine yakın vatandaşın yararlanmasını temin ettiklerini belirten Erdoğan, askerlik işlemlerini, elektronik devlet sistemine taşıyarak, gençlere önemli bir kolaylık sağladıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, süreçleri tamamlanan savunma sanayi projelerini, hızla Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve diğer güvenlik birimlerinin hizmetine sunduklarını ifade etti.
Narkotik suçlarla mücadele kapsamında yakalanan 120 bin kişinin halen cezaevinde bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Operasyonları çok yönlü sürdürmekten, metruk binaların yıkımına kadar, tüm araçları kullanarak uyuşturucuya karşı etkin mücadele yürüttük.” dedi.
Hem sınırlarda aldıkları tedbirler hem de içerde gerçekleştirdikleri etkili operasyonlarla Türkiye’yi küresel uyuşturucu ticareti rotalarından çıkardıklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Çarşı ve mahalle bekçilerimizin sayısını 29 binin üzerine çıkardık. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin önemli bir kısmını profesyonel kadrolara geçirerek, bu birimlerimizin daha etkin çalışmasını sağladık. Afetle mücadele çalışmaları kapsamında tüm illerimizin risk azaltma planlarını tamamladık. Planlı tatbikatlarla, hem kurumlarımızı hem personelimizi hem vatandaşlarımızı afetlere karşı hazırlamayı sürdürdük. Sınır dışı sayısını artırarak ve gönüllü geri gidişleri teşvik ederek, düzensiz göçle mücadelemizin çıtasını yükselttik. Aldığımız tedbirlerle, hırsızlık başta olmak üzere asayiş suçlarında önemli oranda bir azalma temin ettik. KADES gibi uygulamaların da katkısıyla kadın cinayetlerinde bir önceki yıla göre yüzde 10’un üzerinde düşüş sağladık. Trafik kazalarındaki 100 bin kişi başına can kaybını 6’ya kadar gerilettik.”
Gelecek yıl güvenlikte, terörü kaynağında kurutma stratejisini tüm güney sınırları boyunca kararlılıkla uygulamayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, “Özellikle Suriye’den ülkemize yönelik tehditleri tamamen yok etmek için 30 kilometre derinliğindeki güvenlik hattımızdaki boşlukları kapatacak yeni adımlar atacağız. Bu kapsamda terör örgütünün silahlı kapasitesi yanında güç ve destek aldığı tüm kaynaklarını, tüm altyapısını imha edecek yeni bir mücadele safhasına geçeceğiz.” diye konuştu.
Kritik öneme sahip, gelecek yıl devreye alacakları savunma sanayi projelerinde herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini temin edeceklerinin altını çizen Erdoğan, bu alandaki kazanımları daha ileriye taşıyacak projeleri güçlü şekilde destekleyeceklerini ifade etti.
“İnsanlı ve insansız milli muharip hava araçlarımızda sağlayacağımız ilerlemelerle, bu alanda ülkemize uygulanan örtülü ambargoları parçalayıp atacağız.” diyen Erdoğan, 2023’teki savunma projelerinin başlı başına bir gündem konusu olduğunu, bunları uygun bir platformda ayrıntılı bir şekilde paylaşacaklarını söyledi.
Erdoğan, geçen yıl gençlik ve sporda 81 ile yayılan ve her yıl 3 milyondan fazla üyeye hizmet veren gençlik merkezlerinin sayısının 36 ilaveyle 432’ye, genç ofislerinin sayısının da 65 ilaveyle 352’ye çıkarıldığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha çok evladımızın erişimini sağlamak için yaş aralığını 12-25’e çıkardığımız gençlik kamplarımızdan 182 bin kişi yararlandı. Bu yıl ilk defa başlattığımız akademik kamplarımıza katılan gençlerimizin sayısı da 140 bini buldu. Katılımcılara çağımızın becerilerini kazandırmayı hedefleyen vizyon kulüplerimizin eğitim programlarıyla 45 bin gencimize ulaştık.” diye konuştu.
Erdoğan, 81 ildeki 104 atölyede devam eden ve milli teknoloji hamlesinin nüvesini oluşturan Deneyap Projesi’nden bir yılda 15 bine yakın gencin istifa ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“İklim değişikliği ve küresel ısınmaya karşı duyarlı gençlerimiz için genç iklim elçileri projesini başlattık. Sanat, spor, kitap, seyahat gibi başlıklar altında yapılan bütün çalışmalara 750 bin gencimiz iştirak etti. Yurtlarımızı yaz aylarında ülkesini gezmek, tanımak isteyen gençlerimize ücretsiz olarak açtık. Rezervasyon sistemiyle yürütülen bu projeden 325 bin gencimiz yararlandı. Ülke genelinde 10 bin basketbol potası mahallinde gösterilen mekanlara yerleştirilerek yüz binlerce gencimizin yararlandığı basketbol sahaları inşa ettik. Sportif yetenek taramaları kapsamında bir yılda 1 milyon 459 bin öğrencimizin profesyonel spor hayatına geçişine rehberlik yaptık. Yüzme bilmeyen evladımızın kalmaması için ilkokul üç ve dördüncü sınıflar ağırlıklı bir projeyle 2 milyon 322 bin çocuğumuzu yüzme kurslarına dahil ettik.”
Milli Sporcu Bursu Projesi’nden lise ve üniversite döneminde toplam 482 milli sporcunun faydalanmasının sağlandığını kaydeden Erdoğan, ülke genelinde açılan 108 yeni yükseköğrenim yurt binasının akademik yıl başında öğrencilerin istifadesine sunulduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yükseköğretim öğrencilerinin kredi burs miktarının lisansta 1250, yüksek lisansta 2 bin 500 ve doktora da 3 bin 750 liraya yükseltildiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Bu yıl rekor bir yerleştirme oranına ulaşarak 850 bin öğrencimize yurtlarda hizmet ediyoruz. Yurtlarda kalan öğrencilerimize yaptığımız beslenme yardımını da 750 liradan 1800 liraya yükselttik. Ayrıca gençlerimize geçmiş dönem kredi ödemeleriyle ilgili verdiğimiz söz neydi? 3,3 milyon gencimizin 27 milyar liralık endeks borcunu sildik. Ayrıca biliyorsunuz, üniversite gençlerimizin harç sorunu vardı, bununla ilgili devamlı boykotlar yaparlardı ve biz hiç bu işi uzatmadık, harç olayını kaldırmak suretiyle üniversiteli gençliğin harç sorunu bitirmiş olduk. Önümüzdeki yıl gençlik ve sporda, bu yıl 6 milyon evladımızın faydalandığı gençlik merkezlerinde ve genç ofislerinde yürütülen faaliyetlerin kapsamını daha da genişleteceğiz.”
Büyük ilgi gören kamplarda ev sahipliği yapılan gençlerin daha iyi vakit geçirmelerini sağlayacak programlar geliştireceklerini söyleyen Erdoğan, Deneyap Atölyelerini teknolojideki gelişmeler ışığında daha ileriye taşıyarak çocukların bu alanda kabiliyetlerini görebilmelerinin sağlanacağını belirtti.
Erdoğan, “Bakanlığımızın tüm faaliyetlerinin planlama ve uygulama aşamasında gençlerimize daha çok söz hakkı vererek özgüvenlerini artıracağız. Gençlerimizin istekleri doğrultusunda yürütülen tüm projeleri yine onlarla birlikte daha ileriye taşıyarak sürdüreceğiz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl sağlıkta en iyi hizmetin verilebilmesi için sağlık çalışanı sayısının 195 bini hekim ve 304 bini ebe hemşire olmak üzere toplam 1 milyon 358 bine çıkarıldığını açıkladı. Sağlık çalışanlarının yüzleştiği güvenlik risklerini ortadan kaldıracak, mali beklentilerini karşılayacak önemli reformlar gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu düzenlemelerin ardından kamuya dönüş yapan 6 bin hekimle beraber randevu kapasitesini artırdık. Bir ayda alınan yaklaşık 14 milyon randevudan ancak 11 milyonun kullanılması üzerine bu konuda yeni bir sistemi devreye soktuk. Aşılamadan kanser taramasına ve ağız, diş sağlığı hizmetlerine kadar her alanda ülkemizi dünyadaki en ileri devletler seviyesine yükselttik. Sağlık hizmetlerine erişiminin zor olduğu yerleşim yerlerine mobil ekiplerle ulaşarak 4,9 milyon kişiye sağlık hizmeti verdik. Evde bakım hizmetleri kapsamında 610 bin kayıtlı hastamızı şu anda takip ediyoruz. Acil sağlık hizmetleri istasyonlarımızın sayısını ülke genelinde 3 bin 265, ambulans sayımızı 5 bin 792’ye çıkartırken, uçağıyla, helikopterleriyle, paletlisiyle, motosikletlisiyle, teknesiyle tüm araçları etkin şekilde kullandık. Bu şekilde geçtiğimiz yıl 6 milyona yakın insanımıza ücretsiz hizmet sunduk. Yüksek teknolojik cihazlar ve yetkin personelle donattığımız hastanelerimizin sadece yoğun bakım yatak kapasitesini 20 yıl önceki binin altı olanı rakamdan alıp 24 binin üzerine çıkardık.”
Hastanelerin toplam yatak kapasitesinin 133 bini geçtiğini belirten Erdoğan, sağlık yatırımlarının toplam yatırımlar içindeki payının yüzde 5,86 ile tarihin en yüksek seviyesine ulaştırıldığını belirtti. Erdoğan, “Devam eden yatırımlarla birlikte 70 bin ilave yatak kapasitesine daha sahip olacağız. Türkiye’nin en büyük hastanesi olan Ankara’yı konuşuyorum, Etlik Şehir Hastanesini 4 bin 50 yatak kapasitesiyle biliyorsunuz kısa bir süre önce hizmete açtık.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem Bilkent hem de Etlik Şehir Hastanesinin aynı yatak kapasitesine sahip olduğuna değinerek halen kamu özel işbirliği modeliyle inşa edilen 14, genel bütçeden inşa edilen 6 şehir hastanesinde yaklaşık 30 bin yatakta hizmet verildiğini ifade etti.
Erdoğan, şunları söyledi:
“Şehir hastanelerimiz yapılırken ne diyorlardı? ‘Bunların dünyada örneği yok’. Bizi böyle eleştiriyorlardı. Şimdi buralarda verilen hizmetlerin kalitesinin de dünyada eşi benzeri olmadığını herkes kabul ediyor. İnşallah yüz akımız şehir hastanelerinden aldığımız güçle ülkemizi Health Türkiye adı altında küresel bir sağlık markasına dönüştüreceğiz. Aşı ve biyoteknoloji ürünlerinde ülkemizin kendi kendine yeterliliğini güçlendirmek için Hıfzıssıhha’yı yeniden inşa ediyoruz. Bilkent’te kurduğumuz ve yaklaşık 100 bin istihdamla faaliyet gösterecek Sağlık Vadisi’yle ilaç ve tıbbi cihaz geliştirme ve üretimi alanında da ülkemizi marka haline getiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta devletin şefkat ve merhamet elinin gereği olarak 85 yaş üstü her büyük için bir sorumlu doktor, her gebe kadın için bir ebe tayin edileceğini açıklayarak, “Pilot uygulama olarak başlattığımız ve dünyada eşi benzeri olmayan aile diş hekimliğini ülke sathına yayacağız. Uzaktan muayeneye imkan sağlayan elektronik muayene sistemiyle ülkemizi tanıştırmaya hazırlanıyoruz.” dedi.
“Yeni düzensiz göçmen girişini önemli ölçüde engellediğimiz gibi ülkemizdeki mevcut göçmenlerin gönüllü dönüşlerini de hızlandıracağız.” diyen Erdoğan, bunun için Suriye’de yeni yerleşim yerlerinin kuruluşunu teşvik edeceklerini ve destek vereceklerini belirtti.
Erdoğan, organize suç örgütlerinden uyuşturucu tacirlerine kadar milletin huzuruna kasteden hiçbir yapıya göz açtırmayacaklarını vurguladı.
Enerjide dışa bağımlılığın azalması için yerli kaynakların daha fazla kullanımını temel hedeflerden biri olarak belirlediklerinin altını çizen Erdoğan, yerli ve yenilenebilir kaynaklara yaptıkları devasa yatırımlardan ülke içi dağıtım şebekelerinin geliştirilmesine, uluslararası iş birliklerine kadar hayata geçirdikleri kritik projelerle hedeflerine adım adım ilerlediklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla petrol ve doğal gaz aramalarına başladıklarında nice şantaja, yıldırma çabasına, ambargoya, içeriden ve dışarıdan gizli açık tehdide maruz kaldıklarını ama mücadeleden asla vazgeçmediklerini, geri adım atmadıklarını, karşılarına çıkartılan her engeli daha büyük bir azimle aştıklarını vurgulayarak, “Bizi geriletmek için oynanan her oyunu sabır ve dirayetle bozduk. Türkiye’yi kendi gemileriyle, kendi insan kaynağıyla, kendi ekipmanlarıyla kimseden izin almadan, kimseye müdana etmeden bu işleri tek başına yürütecek imkana kavuşturduk.” dedi.
Bu kararlı ve dik duruşlu çabalarının karşılığını Karadeniz’deki 320 milyar metreküplük ilk keşifle aldıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Zaman içerisinde yeni keşiflerle birlikte bu sahadaki rezervimiz 540 milyar metreküpe ulaştı. Yerli doğal gazımızı 2023’te milletimizin hizmetine sunmak için şu anda gece gündüz çalışıyoruz. Gemileri görüyorsunuz. Bunlar sondaj gemileri. Ayrıca iki tane de sismik var. Deniz altı ve kara tesislerinin inşasına da başladık ve bir kısmını da tamamladık. Sadece deniz yetmez dedik, kara da olacak. Bir zamanlar karada buluyorlardı, ondan sonra ‘Burada bir şey yok’ deyip betonu atıyorlardı. İşte biz şimdi onların hepsini yeniden hayata geçirdik.
Bu arada Sakarya gaz sahasında yeni sondajlar da yaptık. Fatih Sondaj Gemimiz, 29 Ekim günü Cumhuriyetimizin 99’uncu yıl dönümünde Çaycuma-1 sahasında yeni sondajına başladı. Ekiplerimizin yedi gün yirmi dört saat esasıyla yürüttüğü yoğun çalışmalar neticesi bugün, milletimizle yeni bir müjdeyi daha paylaşmanın sevincini ve gururunu yaşıyoruz. Fatih Sondaj Gemimiz, Çaycuma-1 sondajında denizin 3 bin 23 metre altında 58 milyar metreküplük doğal gaz rezervini keşfetti.”
Erdoğan, açacakları yeni tespit kuyularıyla bu rakamın yukarı yönlü revize edilmesini beklediklerini söyleyerek, “Yaptığımız yeni keşfimiz, bölgeye komşu diğer jeolojik sahalardaki benzer keşiflerimize de kapı aralayacaktır. Toplanan verileri analiz ettikten sonra en kısa zamanda yeni sondajlara başlayacağız.” dedi.
Karadeniz gazına dair bir diğer müjdeli haberlerinin de daha önceki rezervle ilgili yeniden değerleme çalışması olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Dünyanın alanında en yetkin ve güvenilir rezerv değerlendirme şirketi, sahada açtığımız 13 kuyunun üç boyutlu modellemelerini çıkarttı. Bu modellemelere dayalı verilerin detaylı analizi neticesinde daha önce ilan ettiğimiz 540 milyar metreküplük rezervimiz 652 milyar metreküp olarak revize edildi. Böylece Karadeniz’deki gaz rezervimiz Çaycuma-1’de yeni keşfimizle birlikte 170 milyar metreküp artarak toplamda 710 milyar metreküpe ulaştı. Sahadaki üretim miktarımızı kuyu sayısı, boru büyüklüğü ve sahada kullanılacak kompresörler gibi unsurlar belirleyecek. Burada keşfettiğimiz gazı da Sakarya sahasına bağlayarak milli gaz sistemimize entegre edeceğiz.
Yeni keşfimiz ve mevcut rezervin son değerlemesiyle birlikte Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gazın bugünkü rakamla uluslararası piyasalardaki karşılığı 1 trilyon doları bulmaktadır. İşte onun için 2023 çok önemli. 85 milyon hep birlikte Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik değerini ülkemize kazandırmış olmanın gururu ve mutluluğu içindeyiz. İnşallah önümüzdeki dönemde Karadeniz’de daha fazla alanda arama kuyusu açacağız, iki tane sismik araştırmayla birlikte. Bununla yetinmeyecek, Akdeniz’deki keşif çalışmalarımıza da ağırlık vereceğiz. Rabbimizin yardımı ve milletimizin desteğiyle 2023’te ve sonrasında da sürekli yeni müjdelerle kamuoyunun huzuruna çıkmayı ümit ediyoruz.”
Yerli gazın, son dönemde önemli mesafe katedilen enerji alanının merkez ülke hedefine büyük katkı sağlayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Halihazırda 7 uluslararası doğal gaz boru hattımız, 4 LNG tesisimiz, 2 yeraltı doğal gaz depolama tesisimiz ve Organize Toptan Doğalgaz Satış Piyasamızla enerjide merkez ülke olmak için gereken tüm imkana sahibiz. Türk Akım nereye gelecek? Trakya’ya. Orası bir ‘hub’ olacak. Oradan da nereye? Tüm Batı’ya. Bizden gidecek. Rusya’yla iş birliğimizle bu adımı atacağız. Amacımız ülkemizde gazın gazla rekabet edeceği bir pazar kurmaktır.
Bu piyasaya dahil olacağını açıklayanlar yanında yeni ülkelerin de sistemimize eklenmesi için hummalı bir enerji diplomasisi yürütüyoruz. Türkmenistan’a niye gittik? Avaza’ya niye gittik? Bu adımları atmak için. İşte orada da Türkmenistan, Azerbaycan birlikte inşallah bir başka adım atalım diyoruz. Hazar’ın, Akdeniz’in, Orta Doğu’nun enerjide merkez noktasının Türkiye olmasını sağlamakta kararlıyız. Sadece İstanbul ve Çanakkale’deki köprülerimizle değil, enerji köprüleriyle de doğuyu ve batıyı birbirine bağlayacağız. Daha önemlisi sadece son yirmi yılda yaptığımız petrol ve gaz üretimiyle 41,3 milyar dolarlık ithalatın önüne geçerek bu kaynağı milletimizin diğer alanlardaki ihtiyaçları için kullandık, geliştirerek kullanmaya devam edeceğiz.”
Denizlerdeki doğal gaz çalışmalarının yanında karada da petrol arama ve sondaj faaliyetleri yürüttüklerini bildiren Erdoğan, son 20 yılda yeni keşifler ve mevcut sahalardaki üretimin artışlarıyla ham petrol rezervine 635 milyon varillik ilave sağlandığını vurguladı.
Erdoğan, Adana ve Gabar Dağı’ndaki iki yeni keşifle birlikte günlük ilave 6 bin 500 varil petrol üretimine başlandığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gabar’da teröristlerle savaşırken şimdi petrolü bulduk. Nereden nereye? Arayan belasını da bulur, mevlasını da bulur. Biz mevlamızı bulduk. Özel ve kamu günlük yurt içi petrol üretimimiz bugün itibarıyla 80 bin varile ulaştı. Önümüzdeki yıl yurt içi petrol üretimimizi 100 bin varile çıkarmayı hedefliyoruz. Nihai amacımız petrol ve doğal gazda dışa bağımlılığımızı bir an evvel tamamen kırarak Türkiye’nin enerji bağımsızlığını ilan etmektir. Bizler çalışmakla, üretmekle, gayret etmekle mükellefiz. Takdir Allah’tandır… Ekiplerimizin yoğun çalışması ve milletimizin dualarıyla inşallah daha nice müjdeleri milletimizle paylaşacağız. Türkiye petrollerinin tüm mensuplarına, Enerji Bakanımdan bakan yardımcılarına tüm ekiplerine özellikle şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Gerek denizde gerek karada bu yapılan çalışmalar sıradan değildi. Büyük emek var.”
Bir müjde de çiftçilere ve tüketicilere vermek istediğini dile getiren Erdoğan, salgın sonrası küresel emtia piyasalarında yaşanan dalgalanmayı fırsat bilerek haksız kazanç peşinde koşanlarla mücadelelerini yeni araçları devreye sokarak sürdürdüklerini belirtti.
Bu kapsamda çiftçilerin temel ihtiyaçlarının başında gelen gübre ve karma hayvan yeminde daha önce bir dizi indirimi hayata geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, şimdi yeni bir adımla çiftçilerin en önemli girdileri olan kimyevi gübre ve karma hayvan yemi fiyatlarında hem indirim yapılacağını hem de fiyat sabitlemesine gidileceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Tarım Kredi Kooperatifleri ilkbahar döneminde yoğun olarak kullanılan DAP, üre, amonyum sülfat, 20-20 ve nitropower kimyevi gübre çeşitlerinde yüzde 13’e varan indirim uygulayacak. Tarım ve Orman Bakanım bu işi yakın takibe alması lazım. Aynı şekilde karma yemde de yüzde 5’e varan indirim yapılacak.
En az bunun kadar önemlisi de gübre ve yem fiyatlarını nisan sonuna kadar sabitliyoruz. Şayet bu dönemde gübre ve yem fiyatlarında üreticimiz lehine bir gerileme olursa elbette bunu yansıtacağız. Ama yeni fiyat listesi artışlardan etkilenmeyecek.”
Erdoğan, bir diğer müjdenin de tüketicilere yönelik olduğunu bildirerek, şunları kaydetti:
“Tarım Kredinin 1520 kooperatif, 400 mini koop, 250 koop bakkal olmak üzere toplam 2 bin 170 hizmet noktasında 600 çeşit ürün en ucuz fiyatla satışa sunulacak. Temel ihtiyaç maddeleri… Bilindiği gibi Tarım Kredi Kooperatifleri sadece üretim öncesi çiftçimize destek olmakla kalmıyor, ürünü de alıp işleyerek marketlerinde satışa sunuyor. Bir başka ifadeyle üretici-Tarım Kredi-tüketici arasında doğrudan bir kanal kuruluyor. Böylece kimi ürünlerin en uygun fiyatla satışa sunulabilmesi mümkün oluyor. Önümüzdeki yılın ilk yarısında sayılarını 3 bine çıkarmayı hedeflediğimiz Tarım Kredi satış noktalarındaki indirimler bugün itibarıyla başlamıştır. Üreticilerimize ve tüketicilerimize verdiğimiz bu müjdelerin de hayırlı olmasını diliyorum.”
Aile Destek Programı ödemelerinin de öne çekileceğine dikkati çeken Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:
“Ocak ayının ilk haftası 3 milyon hak sahibine toplamda 13 milyar lira olarak yapılacak Aile Destek Programı ödemelerini yıl başından önceye çekiyoruz. İhtiyaç sahibi hanelere yapılan yardımlar arasında yer alan barınma desteğini; prefabrik ev yapımında 150 bin liradan 200 bin liraya, betonarme ev yapımında 200 bin liradan 300 bin liraya çıkartıyoruz. Ev onarımları için verilen destek tutarlarını da 35 bin ile 100 bin lira seviyesine yükseltiyoruz. Bu düzenlemelerin de hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum.”
UNCATEGORİZED
04 Ekim 2024GÜNDEM
04 Ekim 2024GÜNDEM
04 Ekim 2024GENEL
04 Ekim 2024